Ramazan bu sene da havaların sıcak olduğu döneme eşit geldi. Peki, oruç yakalamak sağlığı nasıl etkileyecek? Bu 30 gün boyunca vücudumuzda ne gibi şansın dönmesi olacak? Dr.Razeen Mahroof’un bu konudaki tavsiyelerine mutlaka kulak vermelisiniz. Kaynak: https://www.bbc.com/turkce/haberler-4411…
En zoru, birincil günler.
İnsan bedeni ‘oruç’ tuttuğunu son öğünden 8 saat daha sonra kavrayabiliyor. Yani bağırsaklar son öğünde alınan tüm besin maddelerini en ince ayrıntısına kadar sindirdiği vakit.Beden bir sonraki aşamada enerji ihtiyacını karşılayabilmek için karaciğerdeki ve kaslardaki glükoza yöneliyor.
Glükozu tükettiğinde de bir sonraki güç kaynağı, vücuttaki yağlar oluyor.
Yağların yakılması kilo vermemize, kolesterol seviyemizi düşürmemize ve şeker hastalığı riskini azaltmamıza tezgâhtar oluyor.Öte yandan, kan şekerinin düşmesiyle vücutta halsizlik ve uyuşukluk baş gösteriyor.Açlık seviyesinin en üste çıktığı zamanlarda baş ağrısı, mide bulantısı ve fena ağız kokusu da semptomlara ekleniyor.
3. gün ve 7. gün arası su içmeye dikkat!
Vücudunuz oruç tutmaya alışmaya başlıyor. Yağı tüketti ve kan şekerine dönüştürdü. Sahur ve iftar vakitleri arasında su alımı azaldığı için vücutta terleme hızlanırken, istikrarsız kaybı da artıyor.
İftar ve sahur vakitlerinde öğünlerde karbonhidrat ve bir takım yağların zorunlu düzeyde alınması, enerji üretimi için şart.
Dengeli bir diyetle, protein, tuzlu ve su gibi belirli besinleri almak manâlı.
8. günden 15. güne: Cisim oruca alışıyor.
Bedeniniz artık 3. aşamaya geçti ve karoser oruca az kalsın tamamen harmoni sağladı.İngiltere’deki Cambridge Üniversitesi Hastanesi’nin Anestezi ve Yoğun Bakım Danışmanı Dr. Razeen Mahroof, bu aşamanın vücutta bazı olumlu etkileri de olduğunu söylüyor.
“Gündelik hayatta çok daha artı kalorili yiyecek alıyoruz ve vücudumuz hastalıkları atlatmak gibi manâlı görevleri yerine getiremez oluyor.
Oruç esnasında bu koşul baştan dengeleniyor. Beden baştan daha önemli fonksiyonlarına odaklanıyor. Enfeksiyonlarla savaşması ve hastalıklardan kurtulması da kolaylaşıyor.”
16. günden 30. güne; ‘detoks zamanı’
Ramazan ayının 2. yarısında, kalın bağırsak, böbrek ve cilt toksinlerinden arınmaya başlıyor.Dr. Mahroof bu dönemde organların azami kapasitesine döndüğünü söylüyor. Akıl ve konsantrasyon her yerde güçlenirken, enerjinin de arttığını vurguluyor.
“Oruç şafak vaktinden gün doğumuna dek olan dönemi kapsar. Bu Nedenle enerji veren gıda ve sıvıları alabilme fırsatı olur. Oruç kasları korurken kişinin kilo vermesine de yardım eder.
Ancak bedeniniz enerji için protein almaya başlarsa, ileri özlem moduna geçip kaslarınızı kullanmaya başlar. Bu en sık, günlerce ve haftalarca uzatılan oruç dönemlerinde görülür. ”
Yani oruç sağlığa faydalı mı yok mi?
Dr. Mahroof’a tarafından yanıt ‘Evet’ lakin bir şartla:
“Oruç yetişmek neyi ne süre yediğimize odaklanmamızı sağladığı için sağlığa yardımcı ama bir aylık dönemi uzatıp gün be gün oruç tutulmasını önermiyoruz.””Orucu uzatmak uzun vadede yağı enerjiye dönüştürmeyi engeller ve gövde güç kaynağı olarak kaslarınıza yönelir. ‘Açlık moduna’ geçtiği süre uzun vadede kilo vermeyi zorlaştırarak sağlığı kötü etkiler.”
Hatırlarsanız 2016 Nobel Tıp Ödülü’ne, hücrelerin kendi kendini sindirmesi olarak aşina ‘otofaji’ alanındaki çalışmasıyla layık görülen Japon bilim adamının bu çalışması oruç ile ilişkilendirilmişti.
Bilim adamına kadar vücudu aç ele vermek, kök hücreleri tetikleyerek yeni lökosit üretilmesini sağlıyor ve vücudun bağışıklık sistemini tamamıyla yeniliyor.
Çalışmanın detayları için
Nobel Tıp Ödülü Japon Profesör Yoshinori Ohsumi’nin
0 Yorum