İstanbul Tabip Odası seçimlerine Demokratik Katılım Grubu listesinden giren ve seçimleri kazanarak odanın ikinci kadın başkanı olan İstanbul Üniversitesi Onkoloji Enstitüsü öğretim üyesi Prof. Dr. Pınar Saip, kadın dili ve iletişiminin, sivil toplum kuruluşlarına ve odalara büyük yenilikler getireceğini vurguladı. “Bayan temsiliyeti ne kadar artarsa demokrasi, uzlaşı ve mücadele dili daha yükselecektir” diyen Saip, yeni dönemde oda içinde çalışan komisyonlara “Tıp Fakülteleri Komisyonu”nu da eklemek istediklerini kaydetti ve ekledi:
“Cerrahpaşa Tıp ve Çapa’daki İstanbul Üniversitesi Tıp fakültelerinin özellikle son yıllardaki kan kaybetmesi ve çöküşü, ülke tıbbı açısından ciddi kayıplara yol açaçak bir konu. Bunu özellikle bir gündem yapıp, öğretim üyelerinden oluşan bir danışma kurulu oluşturarak bu işi nasıl yetkililere açıklayabiliriz, devlet desteği nasıl sağlanmalı gibi konularına kafa yorup bir çaba yol haritası çıkaracağız.”
24 yıldır oda yönetiminde olan Demokratik Katılım Grubu listesinden başkan adayı olan Prof. Dr. Saip’in bulunduğu liste, 4 bin 124 oy alarak kazandı. İktidara yakın medya kuruluşları göre seçim öncesi amaç gösterilen Demokratik Katılım Grubu’nun seçimleri kazanmasının ardından, hekimler sonucu bayram havasında kutladı. Kadın hekimlerin omuzlarına aldığı resim karesi ile de hafızalara kazınan Prof. Saip ile seçimin anında arkasından bir araya geldik ve yeni dönem projelerini konuştuk.
– Demokratik Katılım Grubu seçim öncesi bazı basın yayınlama kuruluşları kadar hedef gösterildi. Bu haberlerin arkasında seçimlerin ertelenmesi için ‘Hekimlikte Birlik ve Haklar Platformu’ tercih kuruluna başvurdu. Ancak ertelemeye lüzum olmadığına, nüfus doğum bilgileri yetersiz olan ve sistemde 1918 ve üzeri görünen üyelerin seçmen listesinden düşürülmesine karar verildi. Tercih süreci ve gerginliği sonrası böyle bir sonuç bekliyor muydunuz?
Uzun süredir odalar üstüne baskı olduğu için hekimlerin odalarına sahip çıkacağını tahmin ediyorduk. Bunu, sahayı dolaştığımızda da hissediyorduk. Fakat seçime katılımın yüksek olması tabii daha umut verici oldu. Her görüşten hekimin odasına sahip çıkması, odalarımızın geleceği açısından da keza manâlı. O dönemde medyada yer alan ‘ölüleri de seçmen yapmışlar’ gibi haberler bizleri üzdü. Bizlerin ölüleri saklayıp, üyelikten düşürmeme gibi birşey yapması söz konusu yok. Çünkü seçimler, ilçe tercih kurulunun gözetiminde yapılıyor. Seçimlerde, tercih kurulu sandık başlarında oturuyor ve tek tek kimliklere bakarak oy kullandırıyor. Seçime şaibe devirmek ve idrak oluşturulmak istendi lakin bu ters tepti.
– Demokratik Katılım Grubu’nun 55 karakter idare kurulunun 23’ü kadın aday. Bununla ilgili neler anlatmak istersiniz?
Son yıllarda Türkiye’de bayan hareketi sahiden güçlendi. Demokratik Katılım Grubu içinde de kadınların sayısı artı. Bizim bayan komisyonumuz kadınlar ve kadın hekimlerin haklarına yönelik hoş araştırmalar yapıyor. Kadınlar Demokratik Katılım Grubu’nda güçlü olduğu için bu durum listeye de yansıdı.
Kadın hekim sayısı
– Bayan hekimlerin temsiliyet oranı da yüksek yok mi?
Hekimlik mesleğinin içinde bayan sayısı zaten yüksek fakat idareci bayan sayısı olarak bakıldığında bu yüksekliği göremiyoruz. Halbuki bayan dili ve iletişimi, sivil toplum kuruluşlarına ve odalara büyük yenilikler getirecektir, daha kapsayıcı olacaktır.
Hekimler fazla mutsuz
– Oda yönetimine gelen ikinci bayan başkan olarak önümüzdeki süreçte bayan sorunları konusunda ele alacağınız gündem maddeleri neler olacak?
Sahada en manâlı problemler neler, kadın hekim arkadaşlardan aldığımız geribildirimlerle bunları gündeme olmak istiyoruz. Ahali sağlığı açısından kadınların önemli problemleri var. Erken yaşta izdivaç, bayan cinayetleri bunlar önemli ahali sağlığı sorunları… Bunlara aleyhinde hekimler ve odamız neler yapabilir, bu toplumsal genel gerilimi, travmayı ve sert dili nasıl yumuşatabiliriz, insanları nasıl daha hoşgörülü ülkü getirebiliriz bununla ilgili hasta ve kadın dernekleriyle araştırmalar yapacağız.
– Bayan sorunları dışında ilk gündemleriniz neler olacak?
Hekimler fazla mutsuz, her kesimden hekimin çoğu sorunu var. Can güvencesi, iş güvencesi, aşırı iş yükü, tükenmişlik, iyi hekimlik yapamama… Hem ülkemizde millet sağlığı sorununa yol açan bir fazla sorun var. Çevre kirliliği, betonlaşma, aşı reddi gibi. Bu sorunlar uzayıp gider.. Kısacası hekimleri ve ahali sağlığını ilgilendiren tüm konuları gündemimize alıp Demokratik Katılım Grubu’nun değerleri çerçevesinde çözmek için çaba edeceğiz.
‘Mış gibi’ yapmayacağız
İzmir Tabip Odası Başkanlığı’na seçilen Prof. Dr. Funda Obuz, yeni dönemde meslektaşlarının sorunlarına gerçekten eğileceklerini vurgulayarak “Mış gibi yapmayacağız” dedi
. İzmir Tabip Odası’nın önceki gün gerçekleştirilen alışılmış genel kurulunda idare, Doktor Güçbirliği Grubu’ndan Demokratik Iştirakçi Hekimler Grubu’na geçti. Odanın yeni başkanı Prof. Dr. Funda Obuz olurken, Demokratik Iştirakçi Hekimler’den Fatih Sürenkök, Lütfi Çamlı, Nergül Çördük, Firdevs Çetin Uysal da yönetime girmeyi başardı. 12 yıldır yönetimde olan Hekim Güçbirliği’nden ise Fehmi Akçiçek ve Ceyhun Balcı seçildi. Seçimin ardından tutsak Onur Hamzaoğlu için, “Onur Hamzaoğlu onurumuzdur” sloganları atıldı, Çav Bella Marşı söylendi. Seçimlere epeyce iyi hazırlandıklarını ve hekimleri bir araya getirmeye çalıştıklarını vurgulayan Prof. Dr. Funda Obuz, “Meslektaşlarımızın özlük hakları, mesleki etik değerler, halkın nitelikli sağlık hizmeti alabilmesi, ilk kez büyük kasaba hastaneleri elde etmek üzere iktidarın afiyet politikalarını eleştirebilmek gibi konuları gündeme getirdik. Sonuçta 12 yıldır yönetimde olan bir gruba karşısında 5’e 2 genelde kazanmayı başardık” dedi.
0 Yorum