0

Her gün önümüze eğitimle alakalı diğer başka haberler düşüyor. Peki bunlardan hangisi dürüst, hangisi değil görelim diye bir derleme yaptık.

Doğrusu dünyada üniversiteye erişim bakımında 2. sırada mıyız?

s-c9a2d45472073c570f111b9808443e8003c9dbEvet: 20-24 yaş arası akademi okullaşma oranında Türkiye %42,7 ile AB ülkeleri aralarında en yüksek orana sahip 2. ülke. 15-64 yaş arası yüksekokul mezunları açısından bakıldığında ise Türkiye (%16,5) AB ortalamasının (%27,7) aşağı kalıyor. Cambridge Üniversitesi’nde yapılan bir araştırma ise Güney Asya ve Afrika genelinde 35 ülkenin 31’inde yükseköğretime kayıtlı 25 yaş altı nüfus oranın %10’un aşağı olduğunu ortaya koyuyor.

Peki kaliteli eğitime erişim bakımından da şart benzer mı?

s-ad66eb75027aa4a678294fd82f8481bbb3ee61Hayır: Kaliteli eğitime erişim bir sorun olmaya devam ediyor. QS World University Rankings, dünya sıralamasında birincil 500’e giren üniversitelere kayıtlı öğrenci sayısının toplam nüfusa oranını dikkate alıyor. Türkiye’den 5 üniversitenin ilk 500’e girebildiği listeye kadar, konusunda Türkiye 50 ülke aralarında 43. sırada.

Şu lahza hapiste olan öğrenci sayısının, AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılındaki toplam mahpus sayısından daha fazla olduğu ne derece dürüst?

s-76b9b53bb2d6ea0ec96146631a81396cc2dad5Şöyle açıklayalım: Cinayet ve Tevkif Evleri Müdürlüğü verilerine kadar, 2 Ekim 2017 itibariyle hapishanelerde yer alan toplam esir ve hükümlü sayısı 228.993. Bu sayı AK Parti hükümeti öncesinde, 31 Aralık 2002 tarihinde 59.429 idi. Yargı Bakanlığı, cezaevlerindeki öğrenci sayısına dair kamuya açık bir istatistik paylaşmıyorsa da CHP Milletvekili Gamze Akkuş İlgezdi kadar verilen en güncel soru önergesi Eylül 2017’de Adalet Bakanlığı tarafından yanıtlanmış. Yanıtın basına yansımalarına kadar 2016 sonu itibariyle cezaevlerinde 69.301 öğrenci mevcut. Bu öğrencilerin 36.033’ü lise ve dengi okullara veya ön lisans ve lisans programlarına belirtilen. 33.268’i ise açık öğretim programlarına kayıtlı.

Geçmişte üniversiteye ama 10 öğrenciden 1’i yerleşebilirken, günümüzde bir açıkta kalma probleminin söz konusu olmadığı doğru mu?

s-44bdc2bb94c1fa9493bb5a80bde4672954658fHayır: Geçmiş ibaresini 1975-85 yılları olarak değerlendirirsek, YÖK verilerine kadar örneğin 1980 yılında 446 bin 963 namzet öğrenciden 41 bin 574’ü bir yükseköğrenim kurumuna kurulmuş. “Eğitimde Yörelerarası Dengesizlik” başlıklı kitap ve YÖK’den elde ettiğimiz sayıları incelediğimizde, 1980 yılında 10’da 1’den de az bir yerleşme oranı olduğunu; fakat öteki yıllarda bu oranının “10’da 1 öğrenci” oranından fazla daha yüksek olduğunu görüyoruz. 2017 ÖSYS’e ilişkin istatistiklere kadar geçtiğimiz yıl tercih yapan toplam öğrenci sayısının toplam kontenjandan yaklaşık 84 bin kişi daha artı olduğunu anlıyoruz. Yanı sıra, 994.776 öğrenci seçim yapmasına karşın, açık öğretim fakülteleri de hesaba katıldığında, yerleşen öğrenci sayısı 825.394 oluyor oysa bu rakam da yeniden tercih yapan toplam öğrenci sayısının aşağıda.

Gençlerin 4’te 1’i ne eğitimde ne de istihdamda yer almıyor mu?

s-7b088055c1a87efeaf4ada512e39b2be3155a5Evet: OECD veri tabanına kadar, 2016’da Türkiye’de 15-29 arası yaş grubuna mensup ve herhangi bir işte çalışmayan veya eğitim görmeyen gençlerin oranının %28,2 ve Türkiye, OECD ülkeleri içerisinde en yüksek orana sahip. Keza TÜİK verilerinde de OECD gibi 15-29 yaş arası genç nüfusun içinde ne istihdamda ne de eğitimde yer almayan gençlerin sayısı 4,9 milyonu aşmış durumda ve oranı %27,5. Fakat TÜİK “genç” vurgulu çalışmalarını 15-24 yaş aralığı için yaptığından, bu kitleye odaklanmak daha akla yatkın olabilir. Türkiye’de 2017 yılında 15-24 yaş arası insanların %24,2’si ne eğitimde ne de istihdamda yer alıyor.

4+4+4 düzenlemesi ile birlikte özel okullarda okuyan öğrenci sayısı arttı mı?

s-6ff60a645f2cef4f32b8257adafd509bb04f14Evet: MEB verileri incelendiğinde, 4+4+4 düzenlemesi öncesi 2011-2012 eğitim öğretim yılında 5 bin 269 özel okulda 535 bin 788 öğrenci eğitim görüyorken, 2016-2017 eğitim öğretim yılının ilk döneminde 9 bin 555 özel okulda 1 milyon 204 bin 963 öğrenci eğitim görmekte. Özel okullar ve bu okullarda eğitim görebilen öğrenci sayısının söz konusu süre diliminde neredeyse iki katına çıktığı görülüyor.

En yüksek devamsızlık oranı sahiden de İmam Hatiplerde mi?

s-ce7c6aa2a212ad626c625dc7f7fd2b5b89c1dcHayır: MEB’in 2017 yılı Yönetimle Ilgili Etkinlik Raporu ve Performans Programı Raporu’na göre, geçtiğimiz akademik yılda Anadolu İmam Hatip Liselerinde 20 gün ve üzeri devamsızlık yapan öğrenci oranı takriben %30 olarak gerçekleşmiş. Ama ne ortaokul ne de ortaöğretim düzeyinde, İmam Hatip okulları, büyük ölçüde devamsızlık oranına sahip olmasına karşın, en yüksek oranın görüldüğü mektep türü yok. Mesleki ve Teknik Liselerde, 20 günden fazla devamsızlık yapan öğrenci oranı, Anadolu İmam Konuşmacı liselerinden daha pozitif.

Türkiye’de kadınlar erkeklerden daha artı yüksek öğretimde okullaşma oranına mı sahip?

s-255bb0436bceb8cfaa74fc404d7f9742b5c991Evet: Kadınların yüksekokuldaki okullaşma oranı 2001-2002 yılında da erkek okullaşma oranına çok yakınken, 2016-2017 döneminde Kadınların oranı (%44,41) erkeklerdeki okullaşmanın (%40,53) azıcık önüne geçmiş.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0
Rizedio

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir