Güvenpark’taki terör saldırısında yaralanan Cuma Tuncer’e ‘duyduğu çile ve ıstırabın karşılığı’ olarak 10 bin TL tazminat ödenmesine karar verildi. İçişleri Bakanlığı ise bu miktarı ‘yanına varılmaz pahada’ bularak nedensiz zenginleşmeye neden olacağı gerekçesiyle itiraz etti.
Dava dosyasına tarafından, Cuma Tuncer, 13 Mart 2016 tarihinde terör örgütü PKK’nın Ankara Güvenpark’ta düzenlediği canlı bomba saldırısı sırasında yaralandı. Tuncer’in, patlamada idarenin hizmet kusuru olduğunu savunarak, manevi felaket ve oluşan zararının karşılanması için yaptığı başvuruyu İçişleri Bakanlığı reddetti.
Bakanlığın karınını yargıya taşıdı
Hürriyet’ten Mesut Hasan Benli’nin haberine göre, Tuncer, avukatı Sercan Aran yoluyla, İçişleri Bakanlığı’nın ret kararının iptali ve 20 bin TL tazminat talebiyle Ankara 17. Yöneticilik Mahkemesi’ne dava açtı. Duruşma, yaptığı yargılama sonucunda Tuncer’e 10 bin TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi. Geçen temmuz ayında taraflara bildiri edilen kararda, hükmedilen tazminat miktarının ise davacının patlama sonrası yaralanması, 2 ay vakit ile tedavi aşağıda bulunması ve durum sebebiyle duyduğu çile ve ıstırabın karşılığı olduğu belirtildi.
Bakanlık itiraz etti
Bakanlık, Tuncer’e bahşedilen tazminat bedeline itiraz ederek, kararı temyiz etti. Ankara Alan Idare Mahkemesi’ne 27 Ağustos 2018 tarihinde bahşedilen itiraz dilekçesinde özet olarak şöyle denildi: “Manevi tazminat şahısların manevi varlıklarında uğranılan tecavüz dolayısıyla ile duyulan derin ızdırap ve acının hafifletilmesi için ödenen sembolik meblağlardır. Tazminatın nedensiz zenginleşme aracı yapılmayacağı hukuk sisteminde yerleşik bir kuraldır ve hak içtihatları ile sabittir. Manevi tazminat gerçekten bir tazmin aracı yok bir hoşnutluk aracıdır. Olayın ağırlığına idarenin olaydaki kusuruna tarafından hâkim göre belirlenir. Anılan nedenlerle ilk derece mahkemesinin 10 bin TL manevi tazminat hükmü fahiş olup, günümüz koşullarında sebepsiz zenginleşmeye yöneliktir.”
0 Yorum