0

Sıhhat Bilimleri Üniversitesi Zeynep Kamil Kadın ve Çocuk Sağlık Dilekçe ve Araştırma Merkezi Çocuk Alerji- Immünoloji Uzmanı Doç. Dr. Mahmut Doğru, yaptığı açıklamada, dünyada yaklaşık 300 milyon kişiyi etkilediği düşünülen astımın, solunum yollarının kronik inflamasyonu ile karakterize bir rahatsızlık olduğunu söyledi.

ÖKSÜRÜK NÖBETLERİNE YOL AÇIYOR

Bu süreçte vücuttaki birçok hücresel ve hücreli ürününün rol oynadığını dile getiren Doğru, klinik olarak hastalığın, bilhassa gece yarısı ya da sabaha karşısında hışıltılı solunuma, nefes darlığına, göğüste sıkışıklığa veya öksürük nöbetlerine yol açtığını kaydetti.

Astım Batılı ülkelerde daha sık görülüyor

“BATI’DA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR”

Doç. Dr. Içten, bu şikayetlerle birlikte genel olarak değişen derecede solunum yollarında daralma olduğunu aktararak, “Klinik tablo ve semptomların yoğunluğu süre içinde istikrarsızlık gösterebilir. Astımın görülme sıklığı toplumdan topluma farklılık göstermekle birlikte yüzde 1-18 aralarında değişmektedir. Astım, Batılı yaşam tarzının olduğu ülkelerde daha sık görülmektedir. Ülkemizde yapılan çalışmalarda çocukluk dönemindeki astımın sıklığı yüzde 6 – 15 aralarında değişmektedir. Dünya Afiyet Örgütü verilerine tarafından, astım çocuklarda en sık görülen bulaşıcı olmayan hastalıktır. Sıklıkla 5 yaş aşağıda astım başlamaktadır. 5 yaş aşağı özelikle viral üst solunum yolu enfeksiyonları ile birlikte öksürük ve hışıltı atakları olabilmektedir. Bu dönemde solunum yollarındaki daralma, solunum fonksiyon testleri ile gösterilememektedir. Bu durum da astım tanısını zorlaştırmaktadır.” dedi.

Astım Batılı ülkelerde daha sık görülüyor

“SİGARA DUMANINA MARUZİYET ASTIM İÇİN CIDDI BİR RISK FAKTÖRÜ”

Çocukluk döneminde akciğerleri fazla alıngan olduğu görülen çocuklarda astımın devam etme olasılığının da daha yüksek olduğunu aktaran Dürüst, “Sigara dumanına maruziyet astım gelişimi için bir risk faktörü olduğu gibi, devam etmesinde de kayda değer bir etkendir. Hem bilhassa 3-4 yaşından önce geçirilen akciğer enfeksiyonu da astımın devam etmesinde manâlı bir tehlike faktördür. Bu faktörlerden birkaçının birlikte olması çocuklardaki astımın büyüyünce iyileşme ihtimalini daha da azaltmaktadır.” diye konuştu.

Doç. Dr. Dürüst, daha önceki yıllarda astımlı çocukların dörtte üçünün erginlik döneminde iyileşeceğinin açıklama edildiğini ancak son yıllardaki çalışmalarla bu oranın sıradan yüzde 50’ye dek düştüğünü belirterek, bu oranların klinik olarak iyileşmeyi gösterirken, bazı çocuklarda şikayetler olmasa da akciğerlerdeki yangısal sürecin devam edebildiğini ifade etti. Doğru, keza çocuklukta astımı olup, erginlik döneminde astımı iyileşen çocukların dörtte birinde ilerleyen yaşlarda hastalığın her yerde gelişebileceğini sözlerine ekledi.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0
Rizedio

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir