Tüzük Mahkemesinin 2015’te verdiği adalet ihlali kararının peşinde Yargıtay da benzer bir karara imza attı. Yargıtay 2. Hukuk Dairesi, boşanan kadınların aile mahkemesinden, velayeti kendisine geçen çocuğuna kendi soyadının verilmesini isteyebileceğine hükmetti.
Anayasa Mahkemesinin 2015’te verdiği emsal adalet ihlali kararının gerisinde Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de boşanan kadınların, velayeti kendisine geçen çocuğuna kendi soyadının verilmesini isteyebileceğine hükmetti.Anayasa Mahkemesi, boşanan ve çocuğunun velayetini bölge bir annenin çocuğuna kendi soyadını verme talebini haklı bulmuş, böylelikle boşanan kadınların bu yöndeki istemlerinin önündeki engeller ortadan kalkmıştı.
‘Kadın, çocuğuna kendi soyadının verilmesini, velayet hakkına dayanarak aile mahkemesinden isteyebilir’
Yüksek Mahkemenin emsal niteliğindeki adalet ihlali kararına uyan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi de baktığı bir davada, “boşanmış kadının, velayeti kendisine verilmiş çocuğuna kendi soyadının verilmesini, velayet hakkına dayanarak aile mahkemesinden isteyebileceği” kararına hükmetti.
Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin 9 Nisan günkü kararının gerekçesi sonradan yazılacak.
Yüksek Mahkeme, 2015’te anneyi haklı bulmuştu.
Yüksek Duruşma, 2015’te, boşandıktan sonradan velayeti kendisine geçen çocuğuna kendi soyadını verme talebi mahkeme kadar reddedilen anneyi haklı bulmuştu.Boşanan ve velayetini aldığı çocuğuna kendi soyadını belirlemek isteyen annenin talebi, Diyarbakır 5. Asliye Hukuk Mahkemesince reddedilmişti. Anne Hayriye Özdemir, Anayasa’nın 20. maddesiyle teminat altına alınan aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle Tüzük Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştu.
Anayasa Mahkemesi de bitmiş yargılama yapılmak üzere kararın Diyarbakır 5. Asliye Mahkemesine gönderilmesine karar vermişti.
Anayasa Mahkemesinin emsal niteliğindeki bu kararında, Özdemir’in hakkının ihlal edildiğine, ihlal ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için tekrar suçlama yapılmak üzere kararın Diyarbakır 5. Asliye Mahkemesine gönderilmesine karar verilmişti.
‘Kadın ve erkek izdivaç sürecinde ve izdivaç sonrasında eşdeğer hak ve sorumluluklara sahip’
Yüksek Mahkemenin gerekçeli kararında, bayan ve erkeğin izdivaç boyunca ve evliliğin sona ermesinde eşit yargı ve sorumluluklara sahip olmaları gerektiğine ilişkin milletlerarası anlaşma hükümleri hatırlatılarak eşlerin, evliliğin devamı her tarafında ve boşanmada sahip oldukları hak ve yükümlülükler bakımından aynı hukuksal konumda oldukları, erkeğe velayet hakkı kapsamında tanınan çocuğun soyadını seçme hakkının kadına tanınmamasının velayet hakkının kullanılması bakımından cinsiyete tarafından ayrım yapılması sonucunu doğuracağı vurgulanmıştı.
0 Yorum