0

Doların 4,40 liranın üstüne çıktığı bu günlerde ülke ekonomisi ve aidat sisteminin son halini daha iyi anlayabilmeniz için Ücret Uzmanı Ozan Bingöl’ün rehberliğinde bir içerik hazırladık.Kaynak

Gördüğü zamlarla gündemden hiç düşmeyen, en büyük yaramız akaryakıtla başlayalım…

s-69e99c3107db2cd1497477f161d04f3585b0a6Son olarak zam yapıldığı haberlerinin yayılmayacağı bilgisi gelmişti, hatırlarsınız. 14 Mayıs gecesi güncellenen yeni duruma kadar 6,28 lirayı gören benzinin bayi kârı dahil ürün fiyatı 2,95 lira, vergisi 3,33 lira. Motorinde ise bayi kârı dahil ürün fiyatı 3,07 iken 2,66 liralık vergiyle birlikte litre fiyatı 5,73 lira oldu. Son durumda bir litre benzinin yüzde 53,02’si, motorinin ise yüzde 46,4’ü ödenti. Yani adeta aldığınız 100 liralık akaryakıtın 50 lirasını ücret olarak ödüyorsunuz ve yalnızca 50 liralık akaryakıt satın alıyorsunuz.

Karşılaştırma yerine getirmek elbette oysa içten değil lakin Almanya’da en az ücretle çalışan biri 1.085 litre benzin alabiliyorken, Türkiye’de aynı işçi 274 litre yakıt alabiliyor. 

Türkiye’deki en az ücretin durumuna altında değineceğiz ama burada bir parantez açmayı istedik. Almanya’da çalışan bir en düşük ücretlinin Türkiye’dekine oranla dört kat daha fazla yakıt alabilmesinin sebebi ayrıca egzersiz şartlarının ve maaşının daha iyi olması keza de mazot fiyatlarının bu kadar istikrarsızlık göstermemesi natürel oysa…

Birazcık da araba fiyatlarına göz atalım…

s-2ab74a21ce4feaff4019dc6aab46ff99afb600Ülkemizdeki dengesiz gelirleri düşündüğümüzde sıfır otomobil almak düş elbette lakin bu yıl için vergi oranlarına bakalım:Gümrük girişi 100.000 lira olan 2.0 motor üstü araba için 400 lira TRT payı, 160.640 lira ÖTV, 46.987 lira KDV, 3.022 lira MTV ödüyorsunuz. Yani fiilen 100.000 lira olan aracınızı 211.049 lira farkla 311.049 liraya alıyorsunuz. Bu da aracın iki katından fazlasına ödenti ödediğiniz anlamına kazanç oysa hiç de azımsanacak bir sayı yok.

Basit bir kıyası yine bu aşamada devreye sokarsak, en az ücretli bir emekçi otomobil alabilmek için Almanya’da 19 ay, Türkiye’de 111 ay çalışmalıdır.

1.6 motor sıfır araba edinmek isteyen minimum ücretli işçi Almanya’da araç için 17 ay, vergisi için 2 ay; Türkiye’de ise araç için 58 ay, vergisi için 53 ay çalışmalıdır. Hem sürenin uzunluğu keza de oranın dengesizliği düşünüldüğünde adaletsizliğin tamamen hangi noktada oluştuğuna biz karar veremedik. Siz ne dersiniz?

Peki bu açıdan düşünüldüğünde, toplu taşımayı seçim etmenin daha akla yatkın olduğunu söyleyebilir miyiz?

s-f87aaed768e46fe0229719f3389db6aa3a934cO da sizin hangi açıdan baktığınıza ast, çünkü aldığınız bir toplu taşıma biletinin yüzde 18’ini KDV oluşturuyor.

“Yürüyüş yerine getirmek çok sağlıklıdır” demeyi isterdik fakat işe bu vesileyle bu sıcak havalarda yürümek öyle de akılcı yok.

s-693bcb0cc68b16cc18626be3670fb6e2046e6eOldu ya o gün duş alamadıysanız, her ne değin çözüm olmasa da deodoranta yüzde 20 oranında ücret ödüyorsunuz. İki katından pozitif vergi verdiğiniz bir otomobil için yaklaşık yarısını ödenti olarak verdiğiniz akaryakıtı mı, yüzde 18 oranında KDV ödediğiniz toplu taşımayı mı yoksa yürüdüğünüz taktirde derdinize derman olmasa da sıktığınız deodorantı mı seçim edersiniz?Natürel işi ile evi yakın olan uğurlu insanlardan bahsediyoruz…

Muhakkak bu açıdan bakıldığında içten bir kıyas yerine getirmek olası yok lakin derdimiz şu: Türkiye’de ayrıcalıksız olarak nefes aldığınız her lahza bir ödenti ödüyorsunuz. 

Sabahtan uyandığınızda yüzünüzü yıkayıp temizlemek için açtığınız sudan bindiğiniz otomobile, yediğiniz içtiğinize değin her şey için öbür farklı vergiler ödüyorsunuz. Aidat Uzmanı Ozan Bingöl’ün aktardığına kadar, gün içinde farkında olmadan 17 değişiklik vergiyle karşılaşıyorsunuz.

Otomobillerden bahsetmişken, genç arkadaşlarımızın B sınıfı sürücü ehliyeti için ne dek ödemeleri gerektiğine bakalım.

s-f134df9faae5f2fab546076f3c3c3e4c12697b2018 yılı için konuşursak kurs, imtihan ve sağlık raporu (Aile Sağlığı Merkezleri bedava olarak veriyor) hariç 495,70 lira harç, 134 lira kıymetli kağıt bedeli ve 25 lira Polis Teşkilatı Kuvvetlendirme Vakfı payı ödüyorsunuz. Toplamda verdiğiniz 654,70 liranın haricinde vereceğiniz kurs ve sınav ücretleriyle bu rakam 3.000 lirayı aşıyor.Ailesi minimum ücretle geçinen, 18 yaşında, liseden demin mezun olmuş veya halen okuyan bir gencin sürücü belgesi alabilmesi bu durumda fazla şiddet görünüyor şüphesiz…

Bu noktada bir parantez açarak imtihan ücretlerinden bahsedebiliriz. 2014 yılında 50 lira olan ALES tescil ücreti, 2018 yılı için 100 lira olmuştur. Söyleyecek sözü olan?

Gelelim işin ‘lüks’ kısmına…

s-01bdf9162912fab62bfcb093b0c773bf3a33a4Yat, kotra, tekne, jet-ski ve gol arabası için motorlu taşıtlar vergisi ödemiyorsunuz; bununla birlikte gemi ve tekneler için de mazotu ÖTV’siz alabiliyorsunuz. Benzer şekilde çiftçiler için sağlanan bir kolaylıkla traktörlere de motorlu taşıtlar vergisi uygulanmıyor oysa mazot için ÖTV uygulanıyor. Yani lüks bir tekne için ÖTV olmadan akaryakıt alabilirsiniz ancak çiftçi olarak bunu yapamazsınız. Kamuya ait araçların motorlu taşıtlar vergisinden muaf tutulduğunu da hem belirtelim…

Yapılması için vergi ödediğiniz yol ve köprüleri kullanabilmek için verdiğiniz ücretleri ve bu ücretlerin vergilerini de düşünürsek bir çıkmaza giriyoruz.

s-64c50446f7aeb866493f10c599df542eeb4de8Bayramlarda bedava kullanabiliyorsunuz tabii, bu açıdan bakıldığında inanılmaz…

Otomobiller ve yakıtlarından sonradan, muhtemelen bu içeriği okuduğunuz cep telefonları ve faturalarına yakından bakalım…

s-7948a78d7d655e833a4905492ec2a24ffb3e06Gümrük girişi 1.500 lira olan zeki telefonunuz için 150 lira TRT payı, 412 lira ÖTV, 371 lira KDV almak üzere toplamda 933 lira vergi ödüyorsunuz ve telefonu 2.433 iraya satın alabiliyorsunuz. Diyelim fakat bir şekilde cep telefonunu satın aldınız; GSM hattınız için ilk tesis özel irtibat vergisi olarak 53 lira, ruhsatname ücreti olarak 22,52 lira ödüyorsunuz. Konuşmaya başladığınızda da aylık 1,88 lira telsiz kullanı bedeli, yüzde 7,5 özel iletişim vergisi ve yüzde 18 KDV ödüyorsunuz. 100 liralık bir cep telefonu faturasının 43 lirasının ödenti olduğunu hesaba katarsak, her gün göstermek zorunda olduğumuz bu araçlara şayet görünüm açınız değişebilir.

Aidat Uzmanı Ozan Bingöl’e bu noktada kulak verirsek; bu içeriği okumak için kullandığınız cep telefonunu alırken 3, içeriği okurken 4, telefonu şarja taktığınızda 5 aidat ödüyorsunuz.

Biraz da ağırlama…

s-9b2485c2f1bc36cd70134cf0e7bfb842d2aeb5Bugün bir sinemaya gitmek istediğinizde fiyatlar değişkenlik gösterse de mutlaka ağırlama vergisi, Türk Hava Kuvvetleri’nin Güçlendirilmesine Katılma Payı ve KDV ödüyorsunuz. Tiyatroya gittiğiniz taktirde davet vergisini ödemezsiniz. Sezon kapandı yalnız, artık seneye gidersiniz…Sinemaya ödediğiniz yüzde 18 KDV’ye karşılık Hermes çantaya, Prada ayakkabıya ve Gucci gözlüğe yalnızca yüzde 8 KDV ödüyorsunuz. Her şeyin bir kolayı var gördüğünüz gibi… Eğlenceyse alışveriş yapmak da misafir etme fakat elektrik, doğalgaz ve tezeğin KDV’sinin yüzde 18 olduğunu belirtelim.

Burada bir parantez açalım: Bir paket sigaranın yüzde 82’si, bir şişe rakının yüzde 71’i, bir şişe biranın yüzde 60’ı, bir litre benzinin yüzde 53’ü, bir cep telefonunun yüzde 41’i vergilerden oluşuyor.

Sigara içen, alkol alan, otomobil kullanan ve cep telefonu kullanan bir bireyseniz hesaplamaları buyurun siz yapın. Son yapılan ÖTV artışı ile içki oranı yüzde 45 olan 70’lik rakının toplam vergisi 73,65 lira; yani arabulucu kârı da dahil 28,45 lira olan 70’lik rakıyı 102,10 liraya satın alıyorsunuz. Sigara ve içki sağlığa zararlıdır muhakkak…

Radyolu duşakabine, akıllı kol saatine, elektrik faturasına, cep telefonuna, otomobile, tekneye, televizyona ve bilgisayara TRT payı ödediğiniz günümüzde güneşten korunmak için krem kullanırsak yüzde 20 ÖTV ile yüzde 18 KDV veriyorsunuz.

s-dcc2807b063f1484fc146675dec25f1ec0d307Bunları kuşkusuz birer gereksinim gibi görebiliriz fakat lüks sınıfına da koysak fiilen elle tutulur bir yanı değil. Ücret Uzmanı Ozan Bingöl’ün çerez üzerinden yaptığı çıkarımı da bu maddeye eklersek işin içinden çıkamayız: “Çerez alırken her ürünü ayrı ayrı alırsanız KDV yüzde 8, karmakarışık çerez alırsanız KDV yüzde 18’dir. Alıp evde karıştırın derim.”

Belediye verdiğiniz emlak vergisinin yüzde 10’unu Taşınmaz Kültür Varlıklarını Koruma Katkı Maddesi Payı oluşturuyor ama benzer taşınmaz kültür varlığını gezmek isterseniz yeniden ödenti ve pay ödüyorsunuz.

s-ac42cf7d8bf5781439ed30336840eccff0593aTabii ki kültür varlıklarının korunması fazla manâlı. Dolaylısıyla buraları ziyaret etmenin ücretli olması bir açıdan bakıldığında akla yatkın sayılabilir ancak ayrıca emlak vergisinde ayrıca de girişte vergi ödemek birazcık suyunu çıkarmak gibi oluyor, siz ne düşünüyorsunuz?

Belediye emlak vergisi demişken, dahası İSKİ’nin 2018 yılının ilk üç ayında uyguladığı zamlara bakalım…

s-26e421798a0f75e28db9d61ba1679ae60b74d7Ocak ayında metreküpü 4,37 lira olan su, Şubat ayında 4,41 liraya, Mart ayında ise 4,45 liraya çıkmıştır. Sosyal devlet anlayışında suyun devletin gelir kapısı olamayacağını düşündüğümüzde sudan alınan 5 öbür vergiye şüphesiz bir manâ veremiyoruz.

Türkiye’deki kazanç dağılımı eşitsizliğine ve yukarıda özet olarak bahsettiğimiz, minimum ücretlinin ve beyaz yakalının durumuna göz atalım…

s-1847f75d544fb5de18ea47b3cec4881841d068Öncelikle farklı gelir kollarından dağıtılmış rakamlar verelim: En zengin yüzde 1’in milli gelirden aldığı pay 2007 yılında yüzde 17,4 iken, 2016 yılında yüzde 23,4 oldu. Son 12 yılda 895,8 milyar lira ÖTV ödedik. 2017 yılının Kasım ayında kurumlar vergisi oranı yüzde 20’den 22’ye çıktı. Kargo aracılığıyla yurt dışından bahşedilen siparişlerde 2011 öncesi 150 euro olan ödenti muafiyeti 22 euro’ya düşürüldü.2017 yılında çiftçiye 12,7 milyar liralık tarımsal yardım verildi ancak çiftçiden akaryakıt gelirleri, stopaj, KDV olarak takriben 11,1 milyar ödenti toplandı.2016 yılında tarımı cesaretlendirmek için gübrede KDV sıfırlanırken, bu yıl kimyevi gübrede kilo başına 1 lira ÖTV getirildi.

Hemen asgari ücretlinin aldığı ücreti ve ortalama bir beyaz yakalının maaşını bambaşka parametrelerle değerlendirelim.

Özel sektörde aylık brüt 6.000 lira maaş alan bir beyaz yakalının eline geçen tutar 3.937 liradır; yani maaşının 2.063 lirasını devlete vergi ve prim olarak ödemektedir.2017 verilerine tarafından ücretlilerin maaşından kesilen gelir vergisi 67,1 milyar, şirketlerin ödediği kurumlar vergisi 52,9 milyar lira.2018 yılında bir en az ücretlinin 25 yıllık çalışması karşılığında alacağı toplam tazminat bir milletvekilinin yaklaşık üç aylık maaşına denk gelmektedir. Bu tazminat, aynı zamanda Süper Lig’deki bir orta hakemin bir buçuk aylık, teknik direktörün ise sıradan 5 günlük maaşıdır.2018 yılında bekar bir asgari ücretli 365 günün 108 gününde SGK, kazanç vergisi ve damga vergisi için; masraf vergileri dikkate alındığında ise takriben 201 gün vergiler için çalışmaktadır.Bir milletvekili yaşamını yitirdiğinde yakınlarına cenaze yardımı olarak 12.374 lira ödenirken, benzer sayı emekli milletvekili için 6.187 lira, SGK’lı işçi için 594 lira.

Üretim yapamadığımız, sadece daha zenginlerin hayatına bakarak özendiğimiz ve doğumdan ölüme değin ücret ödediğimiz ülkemizde kendimizi güvenlikli bir sitede oturmak, özel sağlık sigortası yaptırmak ve çocuklarımızı özel okula göndermek gibi konularda zorunlu hissediyoruz. Çünkü imal yapamıyoruz… Ücret Uzmanı Ozan Bingöl’ün de üzerine basa basa söylediği gibi: “24 Haziran’da kim seçilirse seçilsin ekonomik koşul açısından işi çok baskı görünüyor. bu nedenle siyasetçiler daha gerçekçi politikalar üretmeli, tedbir almalı, bu fütursuz vaadlerin sonunu düşünmeli.”

BONUS: İçerikte hiç değinmediğimiz özelleştirme geçmişimizden kısa bir örnek verelim:

s-64fb8b966e4880064f2369e0fcb7495b3561cdTEKEL’in içki bölümü 2003 yılının sonunda 292 milyon dolara Mey Grubu’na satıldı. Bu grup 3 yıl geçmeden hisselerin yüzde 90’ını 810 milyon dolara TPG Capital’e; TPG de 4 sene sonra aynı markayı 2,1 milyar dolara Diageo’ya sattı. Varın gerisini siz düşünün.


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0
Rizedio

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir