Erzurum’da yaşamış Yılmaz Kızıloğlu 3 yıl önce halsizlik sebebiyle üniversite hastanesine gitti. 48 yaşındaki adama ‘lenf bezi kanseri’ teşhisi konularak kemoterapiye başlandı. Ancak Ankara Tıp Fakültesi’nden gelen patoloji raporuna göre Kızıloğlu’nun soğuk algınlığı yaşadığı ortaya çıktı. Kemoterapi görmesinden dolayı saçlarını kaybeden ve 10 kilo veren Kızıloğlu, teşhisi koyan doktordan davacı olsa da rektörlük soruşturma izni vermedi.
Kardeşinin Ankara’ya patolojik örneklerini götürmesiyle hatalı tanı konulduğu ortaya çıktı.
Şubat 2015’te yüksek alev ve halsizlik şikayetiyle Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Yakutiye Araştırma Hastanesi’ne giden evli ve 4 çocuk babası Kızıloğlu, 20 gün boyunca İntaniye Servisi’nde çare gördükten daha sonra taburcu oldu. Rahatsızlığının tekrarlanması üzerine her tarafta hastaneye dışarı giden Kızıloğlu’nun boyun ve koltuk altı bölgesinde şişlikler meydana gelince misal alınarak patolojiye gönderildi. ‘Lenf bezi kanseri’ teşhisi konulan Kızıloğlu’na pet filmi çekildi ve sonra kemoterapi uygulanmaya başlandı. Kardeşinin patoloji örneklerini alarak Ankara Tıp Fakültesi Araştırma Hastanesi’ne götürmesiyle yapılan tetkiklerde hastaya ‘hatalı’ tanı konulduğu ortaya çıktı.
3 sene boyunca ön soruşturma tamamlanmadı.
DHA’nın haberine göre, hatalı çare görmesinden dolayı vücudunun zarar gördüğünü gösteren Kızıloğlu, sağlam raporuna sevinmediğini ve kendisine kanser teşhisi koyan doktoru B.G. ve hastane hakkında 20 Kasım 2015 tarihinde suç duyurusunda bulunduğunu belirtti. Savcılık, olayda hata tespitinin ve soruşturma izninin verilmesi için dosyaya görevsizlik kararı vererek Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü’ne yolladı. Oysa aradan 3 yıl geçmesine karşın rektörlük, ön soruşturmayı tamamlayıp Atatürk Üniversitesi Sıhhat Araştırma ve Uygulama Merkezi çalışanlarıyla alakalı savcılığa bilgi vermedi.
“İlgiler hakkında ceza soruşturması açılmasının zorunlu olmadığı sonucuna varılmıştır”
Yılmaz Kızıloğlu ve avukatı, Atatürk Üniversitesi Rektörlüğü’ne soruşturmanın durumunu öğrenmek için 29 Ağustos 2018 tarihinde başvuru verdi. 5 Eylül 2018 tarihinde dönüş yapan üniversite, “İlgiler hakkında ceza soruşturması açılmasının zorunlu olmadığı sonucuna varılmıştır” dedi.
Danıştay’a başvurdu.
Yaşanan durumun hayatına fazla fena etkiler bıraktığını söyleyen Kızıloğlu, ailecek perişan olduklarını ve aldığı kemoterapi yüzünden vücudunun hasar gördüğünü söyledi. Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurduklarını ama doktorların yargılanmamasının arkasından Danıştay’a müracaat ettiklerini açıklayan Kızıloğlu, “Şayet benim gibi kanser olmayan birçok kişi kemoterapi alıyordur” ifadelerini kullandı. Kızıloğlu’nun avukatı Muhammet Tetikçi ise, “Yanlış teşhis ve tedavi sonucunda müvekkilimin kemoterapinin ağır etkilerini görmüş, maddi, biyolojik ve ruhsal olarak hatalı kemoterapinin etkilerini halen daha görmektedir. Müvekkilimin saçları ve kaşları dahil, vücudundaki tüm tüyler dökülmüş olup ciddi psikolojik sorunlar yaşamıştır” ifadelerini kullanarak müvekkiline yapılan yanlış tedavilerin “hekimin tıbbi sorumluluğu” dahilinde hukuka aykırı eylemler içerdiğini belirtmiştir.
0 Yorum