10 yılı aşkın süredir Bozcaada’da yaşamış Berna Yurdusev, kapısının önünde tabi olarak yaşayan 12 yaşındaki Arap ve sokaktan sahiplendiği 3 yaşındaki Mişa’yı birkaç gün önce dolaştırmaya çıkardı. Tasmayla gezen Mişa ve onlara eşlik eden Arap, her gün birkaç kez geçtikleri rutin güzergâhlarında, çiçekleri ve otları koklayarak ilerlerken aniden titremeye başladılar. Bir vakit daha sonra ağızlarından köpük geldi ve cansız bedenleri yere düştü.
Hürriyet’tan Cansu Şimşek’in haberine göre, Yurdusev olay gününü şöyle anlattı: “Kimseyi rahatsız etmeden, evlerden ve otlayan koyunlardan uzaktan koya indiğimiz bir rotamız var. Köpekler otların içine burunlarını soktu, sakince ve kontrollü bir şekilde giderken Mişa’nın bir anda ayakları titremeye başladı. Ada’da daha önce zehirleme olaylarına aşina olduğumuz için ne olduğunu anında anladım. Hızla geri dönerken, ağzından köpükler gelmeye başladı. O arada Arap da sendelemeye başladı.”
Yılbaşında Bozcaada’da 20’yi aşkın kedi zehirlenerek öldü
Son dönemde Bozcaada’daki hayvan ölümleri katliam boyutuna ulaştı. Mişa ve Arap’ın ölümü, adada bir süredir devam eden ve katliam boyutuna ulaşan hayvan ölümlerinin son halkasını oluşturuyor. Yılbaşında Bozcaada’da 20’yi aşkın kedi zehirlenerek öldü. Bozcaada Şehir Konseyi’ne emrindeki Doğa ve Hayvan Hakları Egzersiz Grubu’ndan Ayşe Baykara, adada senelerdir belirtilen zamanlarda zehirlenmeler yaşandığını ama kullanılan zehirlerin herkesin hayatını korkutma ettiğini söyledi.
Son kurbanlar, Berna Yurdusev’in sahiplendiği 12 yaşındaki Arap ve adanın sembollerinden 3 yaşındaki Mişa.
‘Mücadelemizi bırakmayacağız’
Berna Yurdusev de “30 ila 40 karakter bir grup Bozcaada Kaymakamlığı’na konu ile ilgili uygun analiz talebi için kullanım sunduk, üstünkörü bir analiz ile ‘Aranan bölgede herhangi bir zehir bulunmamıştır’ sonucu çıktı lakin mücadelemizi bırakmayacağız” diyerek bu zehirlemenin son olmasını temenni etti.
Kargoda zehirli köpek cesedi
Zehirlenme vakalarını aydınlanmak isteyen Berna Yurdusev, Mişa ve Arap’a kendi olanaklarıyla otopsi yaptırmak istemiş. Hayvanların cansız bedenlerini otopsi için İstanbul Pendik’teki Baytar Denetim Enstitüsü’ne gönderme konusunda başka bir can sıkıntısı çıkmış. Yurdusev şöyle anlatıyor: “Prosedür gereği, 29 Nisan Pazartesi günü Mişa’nın bedeni kargoya verildi. Hayvanın etrafı, paketin içi buzlarla dolduruldu. Ne zehri olduğu bilinmeden, İlçe Tarım Müdürlüğü tarafından herhangi bir karantina işlemi uygulanmadan, standart bir kargo paketi gibi köpeğimizin cansız bedenini yolladık. Bu bölgede mevsimlik işçiler dâhil çoğu çocuk büyüyor, tarım üretimi yapılıyor. Çocuklarımız ve bizim hayatımız da tehlikede. öte yandan cesedin taşındığı kargo paketinin öteki kargolarla yol aldığını biliyoruz. Böyle bir dikkatsizlik olmaz.”
Belediye Başkanı da isyan etti: ‘Ada haklını bilgilendirdik’
Bozcaada Belediye Başkanı Dr. Hakan Can Yılmaz da zehirlenmelere ayaklanma ediyor. Yılmaz, tüm Ada halkına daha önce zehirlenmelerle ilgili bilgilendirme yapsalar da sonuç alamadıklarını anlattı. Yılmaz, “Ada halkını bilinçlendirmek için toplantılar yapıldı. Zehrin çocuklarımız ve bizim için zararlarını kişisel olarak anlattık. Adamızın sembol hayvanlarından Mişa’yı kaybettik” dedi.
0 Yorum