Adana’da kendisinden terketmek isteyen eşini 9 yerinden bıçaklayarak ağır yaralamaktan 41 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Serkan Taciroğlu, 14 sene hapis cezasına çarptırıldı. Oysa Taciroğlu’nun avukatının üstteki mahkemeye yaptığı itiraz sonucu cezası 4.5 yıla indirildi ve tahliye kararı verildi. Taciroğlu’nun eski eşi Dilek Gülener, karara “Illaki ölmem mi gerekiyordu?” diye tepki gösterdi.
Durum, 23 Kasım 2017’de merkez Seyhan ilçesi Bakımyurdu Caddesi’nde meydana geldi. Görücü usulüyle oto kiralama işiyle uğraşan Serkan Taciroğlu ile evlenen Istek Gülener’in engelli bir çocuğu oldu. 2 yıl önce çocukları ölünce, sözde Serkan Taciroğlu içki ve uyuşturucuya başladı. 10 yıl süren evliliğinin ardından 5 ay önce eşinden ayrılmak isteyen bayan, mahkemeye giderek boşanma davası açtı. Evi terk ederek ailesinin yanında dışarı giden eşini korkutma ettiği öne sürülen Serkan Taciroğlu’na duruşma 1 ay uzaklaştırma cezası verdi.
Kan kaybeden eşinin başında bekleyip kaçtı
Serkan Taciroğlu, sokakta yalnız yürüyen eşini eve dönmesi için dövüp 9 yerinden bıçakladı. ‘Burası sana kabir olacak’ diye bağırdığı öne sürülen Taciroğlu, kan kaybeden eşinin başında bir zaman bekledikten sonra kaçtı. Yaralı bayan ise çevredekiler göre hastaneye kaldırıldı. Eşini bıçaklayan Serkan Taciroğlu olaydan 9 gün sonra yakalanarak tutuklandı. giderken çift boşandı.
Üstteki mahkeme tahliye kararı verdi
Adana 1. Ağır Suç Oluşturan Mahkemesi’nde ‘Cebir Tehdit ya da Kandırma Kullanarak Kişiyi Hürriyetinden Mahrum Kılma, Eşi Mahsus Öldürmeye Teşebbüs, Hakaret, Silahla Korkutma’ suçlarından toplam 41 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan Taciroğlu, geçtiğimiz 18 Mayıs’ta 14 yıl hapis cezasına çarptırıldı.Taciroğlu’nun avukatının karara itirazı üzerine Adana Bölge Adliye Mahkemesi 1. Canice Dairesi’nde duruşma yapıldı. SEGBİS ile duruşmaya katılan Taciroğlu, eşini öldürme kastının olmadığını öne sürdü. Dilek Taciroğlu ise, halen olayın psikolojik travmasını yaşadığını belirtti. Mahkeme Savcısı da mütalaasında, sanığın cezasının onanmasını ve tutukluluk halinin devamını talep etti. 1.Ağır Canice Dairesi, olayın ‘yaralama’ suçunu oluşturduğunu belirterek, cezayı 4.5 sene olarak açıkladı ve sanığın tahliyesine karar verdi.
“Eski korkular, eski hayat devam edecek”
Mahkemenin kararına isyan eden Dilek Gülener şöyle konuştu:
“Bu insan artık dıştan. Aldığı cezayı yatması için ya da daha çok canice alması için nasıl olursa olsun benim ölmem mi lazımdı? Bu insan, madde bağımlısı, uyuşturucu bağımlısı bir insan. Eski korkular, eski hayat devam edecek. ‘Bana bir şey yapacak mı?’ diye yine korku içinde yaşayacağım. Ben en ince ayrıntısına kadar adaletimize inanmıştım, güvenmiştim her türlü yanımda olacaklar diye inanıyordum. öyle kadına şiddete kadın cinayetlerine katiyen tölerans tanınmayacak, cezası neyse uygulanacak diye söyleniyor. Lakin adamakıllı bunun tam tersi oldu. Ben hakime ‘hala psikolojik çare görüyorum’ dedim. Eski hayatıma dönemediğimi söyledim. Her gün yaralarıma bakıp kabuslar gördüğümü o olayı her tarafta yaşadığımı söyledim. Lakin egemen hiç beni dinlemedi hatta dava bittikten sonra ‘Serkan seni bağımsızlık bırakıyorum, dışarı çıktığın vakit yaramazlık yapma’ diye gülümseyerek açıklama etti. Bu adamakıllı bana yapılan bir adaletsizlik.”
“Davamın sonuna kadar arkasındayım”
Davanın ardına kadar arkasından olacağını kaydeden Gülener, “Her türlü mücadelemi vereceğim. Yargıtay onun cezasını bozduysa ben de Yargıtay’a yeniden kararı göndereceğim, bozulmasını sağlayacağım. Baştan bir duruşma açılacak. O mahkemede ben herkese sesleniyorum, benim yanımda olunsun. Çünkü mağdur olan benim şiddete maruz olan benim, her türlü musibet çeken, gören benim benim” dedi.
0 Yorum