0

Bugün 4 Ekim, dünyayı paylaştığımız dostlarımızı koruma günü. Bir çok hayvansever bireysel olarak, bir fazla kurum da organize bir şekilde hayvanların yaşama hakkını savunuyor, insanları bilinçlendirmek için uğraşıyor. Ama yapılanlar yeterli kalmıyor ve yaklaşık olarak her gün hayvana şiddet olayları ile karşı karşıya kalıyoruz. Türkiye’de hayvan haklarını aranjör kanun, onları gözetmek konusunda yetkisiz. Hayvan hakları savunucuları ilgili yasanın değiştirilmesi için uzun bir süredir mücadele ediyor.

Ayrıca çevreye verdiğimiz zararla da hayvanlara neredeyse bu dünyayı bakımlı ediyoruz. 

başlangıçta 1931 yılında kutlanan bugün, hayvanlara aleyhinde işlenen suçlar ve yapılan kötü muamele, suistimal ve haksızların önüne geçebilmeyi amaçlıyor.

s-0990433a6bb4ef77267bb6196074ff2ca509b3

WWF-Türkiye’nin hazırladığı rapora kadar omurgalılar son 48 yılda yüzde 50 azaldı.

s-335d9a522e6fc8a74a1dea900022648ec78d95 Bugün, yeryüzünde 7 milyarın üstünde insan yaşıyor. 2050 yılında bu sayının 10 milyara yaklaşacağı öngörülüyor. Şipşak artan nüfus, iyi planlanmamış yapılaşma, doğal alanların bozulması, yasa dışı avcılık ve ticaret, doğal hayatın dengesini bozuyor ve canlı türleri bir değil oluşa doğru sürükleniyor. Biz çoğalırken dünyamızı paylaştığımız öteki canlıların sayısı çabucak azalıyor.

2050 yılında Akdeniz’de balıktan fazla plastik atık olabilir.

s-fa4e6f096e5c1aea877803183f564987bf4dfe Denizlerdeki yaban hayatına insan tarafından verilen zararın yüzde 90’ı plastik kaynaklı. Dünyada 700 deniz canlısı türü plastik tehdidiyle karşısında karşıya. Plastik kirliliği en çok kuşları, balıkları, deniz memelilerini, sürüngenleri ve omurgasızları etkiliyor. Deniz kuşlarının midesinde 1960 yılında yüzde 5 oranında plastik vardı. Bugün bu oran yüzde 90’ken, 2050 yılında yüzde 99’a çıkabileceği öngörülüyor. Akdeniz’deki 60 balık türü de plastik mağduru. Bu gidişle, 2050 yılında denizlerimizde balıktan fazla plastik atık olabilir.

Deniz kaplumbağası türleri de plastik atıklardan etkileniyor.

s-36c1414877448d274fe350abcbbe41990613a2 İribaş deniz kaplumbağalarının (Caretta caretta) yüzde 35’inin sindirim sisteminde plastik atıklar bulunuyor. Deniz kaplumbağaları plastik poşetleri deniz anası zannederek yedikleri için ölebiliyor.Ayrıca yaşama ve üreme alanlarını kaplayan plastik atıklar martılar, ayılar ve sırtlanlar gibi çöplüklerden beslenen, geniş diyete sahip hayvanlar için büyük bir risk oluşturuyor.

National Geographic geçtiğimiz aylarda plastik bağımlılığımızın korkunç sonuçlarını mercek altına almıştı.

Gezegen mi Plastik mi? National Geographic’in Yeni Sayısı Acı Gerçeği Gözler Önüne Seriyor! –

Yalnızca hayvanların yaşam alanını yok etmiyoruz. Özellikle yaşam alanlarını insanlarla paylaşan hayvanlar kuvvet sarmalı içinde.

Ülkemizin Bilhassa Son Dönemlerde Hayvanlar İçin Cehenneme Dönüştüğünün Kanıtı Kan Dondurucu Olaylar – Şehirlerde, köylerde, kasabalarda insanlarla beraber yaşamış/ yaşamak zorunda kalan cadde ve çiftlik hayvanları şiddete işkenceye maruz kalıyor, istismara uğruyor. Adeta her gün gördüğümüz hayvana kuvvet olaylarına aleyhinde ise yasalarımız yetkisiz, cezalar oldukça az.

Hayvan hakları savunucuları cezaların caydırıcı olmasını talep ediyor…

s-c13e7cfb4bdf1b84daffc7098a9a1584518450DHA Hayvan Hakları Fedarasyonu (HAYTAP) Yönetim Kurulu Başkanı Avukat Ahmet Kemal Şenpolat 2004 yılında çıkan hayvanları koruma kanunun, hayvanları korumadığına dikkat çekti: “Kanunlarımız beceriksiz ve hayvanları korumaktan uzak. Bunun değişmesi için senelerdir uğraşıyoruz lakin netice yok. Dönemin başbakanı ile görüştük Meclis’teki diğer partilerle görüştük ama bu değişikliğe muhalefet eden olmamasına rağmen Meclis’te bir düzenleme çıkaramadık. Farkındalık yaratmak için faaliyetler düzenledik, sosyal medya çalışmaları yaptık. Bir sivil toplum kuruluşu olarak yasanın değişmesi için çok uğraştık fakat bir netice alamadık. Halen hayvana karşısında işlenen suçlar kabahatler kanunda yer alıyor.” Şenpolat, şöyle devam etti:”Hayvana cefa yapanlar, tecavüz edenler, dövüştürenler, işkence edenler halen minicik bir para cezası ile cezalandırılıyor. Yargılamaya dahi konu olmuyorlar, duruşmalara çıkmıyorlar. Fazla da bir şey istemiyor bu hayvanlar. Hayvan dostlarımız için bir hukuki düzenleme istiyoruz ama benzeri bir boşlukla konuşuyoruz.”

Hayvanlara karşın hayat hakkı ihlâli, işkence ve cinsel hücum suçlarının Kabahatler Kanunu zarfında yok TCK kapsamında değerlendirilmesi dileğiyle

s-7a76b58507e7a65f354a24a096a83394305f65

#HayvanlarıKorumaGünü sosyal medyanın gündeminde…


Beğendiniz mi? Arkadaşlarınızla Paylaşın!

0
Rizedio

0 Yorum

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir