Charity Lee, altı yaşındayken annesi, babasını Teksas’ta yaşadığı evlerinde vurup, öldürmüş sonradan da beraat etmişti. Genç kızlık zamanlarında başarılı bir öğrenci ve sporcu olan Charity, daha sonraları psikolojik sorunlarından dolayı uyuşturucu bağımlısı oldu. Aradan yıllar geçip iki çocuk sahibi olduğunda ise, oğlu Paris 13 yaşındayken 4 yaşındaki kardeşi Elle’yi soğukkanlılıkla öldürdü. Paris’in kardeşini öldürmesinden dolayı hiçbir vicdan azabı duymaması ve his beslememesi üzerine ‘sosyopat’ olduğu ortaya çıktı.
“Kendimi bildim bileli insanların neyi, niçin yaptıkları beni çok etkilemişti. İnsanları neyin harekete geçirdiğini bulmayı seviyordum.”
Charity 18 yaşına geldiğinde destek istedi ve uyuşturucuyu bıraktı. Üniversitede İnsan Ekolojisi üzerine eğitim alan Charity, insanların çevrelerine verdikleri tepkileri araştırdı. İnsanların hareketlerinin bir nedeni olduğuna inanan Charity, bunun sebeplerini araştırmaya başladı.Uyuşturucuyu bırakan ve kendine 3 aylık vakit tanıyan Charity bu durumu, “Bunun biraz ergen fikir biçimi olduğunu biliyorum, ama üç aya dek mutlu olamazsam, bu hayatı artık yaşamamam gerektiğini düşündüm” biçiminde açıklarken 3 ayın sonunda gebe olduğunu öğrendi. Oğlunu dünyaya getiren Charity, ona Yunan Prensi Paris’in adını verdi.
“En büyük farkları Paris içine kapanık ve utangaçken, Ella, dışa dönük ve iddialıydı.”
Kendini oğluna adayan Charity, hayatın oğlundan sonradan daha iyiye gittiğini belirtirken, “Her şey değişti” diyordu. Aradan geçen 9 sene sonra tekrar gebe kalan Charity, kızı Ella’yı dünyaya getirdi. İki kardeşin birbirini fazla sevdiğini söyleyen Charity, kaygılanacak bir durumun görünmediğini de belirtiyor.
“Ne olacak, erkek çocukları böyle şeyler yapar.”
BBC Türkçe’nin haberine kadar, Charity, oğlu için o zamana değin hiç kaygılanmadığını söylerken geriye doğru dönüp baktığında ise kendine “Ne olacak, erkek çocukları böyle şeyler yapar” dediğini de itiraf ediyor.Uyuşturucuyu bırakmasına karşın içinden gelen bağımlılık boyunduruğuna baş kaldıramadığını söyleyen Charity, Paris 12, Ella ise 3 yaşındayken altı ay baştan başa kokain kullanmaya devam ettiğini belirtiyor. Charity’nin bu dönemlerinde Paris kardeşine bakmayı devir edinmiş ve annesine uyuşturucu kullandığından nedeniyle dargın olduğunu belirtmişti. Charity ise, oğluna annesinin de ‘hata’ yapabileceğini anlatamadığını söylüyor.
Diğer çocuklara benziyor gibi görünse de ara sıra aşırı tepki veriyordu.
Chariy, oğlunun farklı davranmaya başladığını annesinin çiftliğine gittiklerinde fark ettiğini söylüyor. Paris ve Ella’nın bir akrabalarının kızıyla oynadığını söyleyen Charity, bir anda abuk subuk bir tartışmanın başladığını ve kendisinin çocukları sakinleştirmeye çalıştırdığı sırada Paris’in mutfaktan bir bıçak alıp koştuğunu gördüğünü söylüyor. Charity, yaklaştığı anda kendisine hasar vereceğini söylemesinin üzerine Paris’i doktora götürmüş ve Paris bir haftadan pozitif bir zaman hastanede yattıktan sonradan doktorlar Paris’in neyi olduğunu söylemedikleri için o da oğlunu eve götürmüş.
Ella’yı öldürenin Paris olduğunu söylediler
Charity 2005 yılında tekrar uyuşturucuyu bıraktıktan sonra, okula dönmüş ve sanki zamanlı garsonluk yapmaya başlamıştı. Bir gün işe gitmeden önce evdeki ortamın gergin olduğunu söyleyen Charity, bebek bakıcısı eve geldiğinde çocuklarıyla vedalaşırken kızının aralıksız kendisine sarıldığını söylüyor. Oğlu Paris’e sarıldığı sırada “Seni seviyorum biliyorsun. Bundan çok daha kötülerini atlattık ve bunu da atlatacağız” dediğini belirtiyor. Charity o günü anlatırken, “Geceyarısından azıcık sonra, restoranı kapatırken, polis kapıya geldi ve ‘Charity seninle konuşmamız gerek. Kızının başına bir şey geldi’ dediklerini belirtiyor. “Nerede o? Ona gitmeme izin vermelisiniz” dediğini söyleyen Charity’ye sonra polislerden biri “Ella öldü” diyince Charity, o an ‘hayatının sonu’ olduğunu düşündüğünü söylüyor. Kısa bir süre baygın kaldıktan sonradan ayıldığı sırada Paris’in durumunu soran Charity, “Evet iyi. Bizimle” cevabını aldıktan sonra Ella’yı öldürenin Paris olduğunu söylediler. Charity ise o anda bundan böyle hayatının hiçbir anlamı kalmadığını düşündüğünü açıklama ediyor.
Dövdü, boğdu ve mutfaktan aldığı bıçakla 17 defa kendi kız kardeşini bıçakladı.
Paris’in cinayetin yaşandığı akşam, bebek bakıcısını annesi gelmeden önce eve göndermek için ikna ettiği ortaya çıktı. Önce kardeşinin odasına gidip dövdüğü sonra boğduğu ve en sonunda da mutfaktan aldığı bıçakla 17 defa bıçakladığı ortaya çıkarken, Paris’in polisi aramadan önce bir arkadaşını arayıp bütün soğukkanlılığıyla sohbet ettiği öğrenildi. Birincil yardımı arayan Paris, nasıl suni tenefüs yapacağını anlatan operatöre elinden geldiğini söylese de daha sonra ortaya çıkan bulgularda kardeşini hayata çevirmek için hiç mücadele sarf etmediği gözlemlendi.
Kardeşinin içindeki şeytanı öldürmek istemiş.
Paris, polise uyuduğunu ve uyandığında Ella’yı ateşler içinde bir şeytan gibi gördüğünü söylemişti. Fakat Paris, tutuklandıktan sonra değişmeye başladığını bildiren hareketler sergiliyordu. İnternet geçmişinin rahatsız edici olması ve Ella’yı nasıl öldüreceğini planlaması ‘iblis’ı öldürmek için olmadığını kanıtladı. Paris 2007 yılında ceza nedeniyle 40 sene hapis cezası aldı.Charity bir gün cezaevi ziyareti esnasında Paris’e onu anlaması için yardım etmesini istediğini söylediğini anlatırken Paris’in hareketlerinin ürkütücü olduğunu söylüyor. “Paris konuşmak yerine bana baktı ve kahkaha atmaya başladı. Doğrusu habis bir kahkahaydı. daha sonra ‘ne biliyor musun anne, hepiniz, sen yalnızca aptaldın’ dedi. Tüm bu yıllar boyunca akıllı ve yakışıklı ve güzel sanatlarla ilgili olduğumu düşündünüz… Hepiniz yanılıyordunuz’ dedi. Bundan Böyle Paris değildi.”
Pişmanlık duymuyor, empati yapmıyor ve hissetmiyor. Paris ‘sosyopat’.
‘Anti sosyal karakter bozukluğu’ da olarak tanıdık ‘sosyopat’lık, niçin oluşur hemen şimdi bilinmese de durumun meydana gelmesinde hem genetiğin keza de travmatik çocukluk deneyimlerinin rol oynadığı düşünülüyor.Toplumsal kuralların ve normların dikkate alınmamasının yanı sıra vicdan azabı duymamaları en kayda değer özelliklerinden biri. Duyguları ise değil denecek kadar az hatta sığ…Paris bir konuşmasında yaşanan olayları annesine anlatırken, “Anne biliyor musun, içimde bir yerlerde açabileceğim bir çekmece olması gerektiğini biliyorum. Ella’ya yaptığım şey sebebiyle tüm suçluluk duygusunun, pişmanlığın ve üzüntünün orada olması gerekiyor. Lakin o çekmeceyi açtığımda, içi abes, hiçbir şey değil. Öylece unuttum” diyor.
Kurduğu vakıfla insanlara destek eli uzatıyor
Bir sosyopatın annesi olma durumunu “Paris bir yırtıcı. Bütün anlamıyla. Bir köpekbalığı gibi. Ben de bir sörfçüyüm ve bir köpekbalığı bacağımı ısırıp, kopartıyor. Acı çekeceğim ve hayatım asla benzer olmayacak. Lakin hayatımın geri kalanında, bir köpekbalığından sırf köpekbalığı olduğu için nefret edilen şey etmeyeceğim” diye anlayan Charity, ELLA adını verdiği bir vakıf kurmuş. Charity, ELLA vakfı’nın güç içeren suçların kurbanlarına, fikir hastalıklarından ya da adalet sisteminden etkilenenlere takviye etmeyi amaçladığını söylüyor.
0 Yorum