9 sene önce evinden markete gitmek için çıkan 15 yaşındaki Algı Kırıt, kaçırıldıktan sonra kan donduran bir cinayete kurban gitti. Olayın peşinde ise herhangi bir hukuki işlem başlatılmadı ve cansız bedeni kimsesizler mezarlığına defnedildi.
Yıllarca sessiz bir çığlıkla olayın peşini bırakmayan Idrak’nin ablası, Avukat Sibel Önder ile tanıştıktan daha sonra bu olayın aydınlanması için bedensel adımlar atmaya başladı. Ancak bütün bu çabalar geçtiğimiz gün Avukat Önder’in ‘Bugün adalet yıkıldı, adalet öldü’ açıklamasıyla son buldu.
Biz de 9 yıl baştan başa bir ablanın kardeşi için gösterdiği çaba ve yaşananları sizler için derledik…
Sezgi Kırıt, 2009 yılında ailesiyle yaşadığı Antalya’daki evinden cips olmak için çıktı ve yeniden evine dönemedi…
Seziş’nin kaybolmasının gerisinde Isparta’da tanınmaz halde olan ve tecavüz izlerine rastlanan bir bayan cesedi bulundu.
Fakat cesedin bir ‘hayat kadınına’ ait olduğu düşünüldü çünkü aynı tarihlerde bir hayat kadını için de kayıp ilanı verilmişti.
Yer Alan de gövde kimsesizler mezarlığına defnedildi.
Ailesi ise kızlarını 40 gün daha sonra tanı edebildi. Ve bu andan sonra tecavüzcü katillerin yakalanması için yıllardan beri sürecek bir mücadeleye girdi.
Idrak’nin ablası ise bu mücadelenin en önünde yer alıyordu. Tek bir gelişmenin yaşanmadığı soruşturmalar yıllardan beri devam etti.
Ta fakat Avukat Sibel Önder’le tanışana değin
Cesedin atıldığı bölgeden lastik izinin alınmasını sağlayan bu iki kadın, mobese kayıtları ile tecavüzcü katillerin kullandığı arabanın tespit edilmesini sağladılar. Kiralık olduğu öğrenilen arabayı kendi isimleriyle kiralayan katillerin yakalanması uzun sürmedi.
Saldırganlar içki ve uyuşturucu kullandıklarını, Idrak’ye de verdiklerini ve genç kızın öldüğünü ayrım etmediklerini söylediler.
Fakat otopside Idrak’nin vücudunda herhangi bir içki veya uyuşturucu bulgusuna rastlanmadı.
Ortaya meydana çıkan şey Seziş’nin ağır cefa gördüğüydü. Genç kızın burnu, göğüs kafesi ve ağzı kırılmıştı. Bedeninde de 3 öbür sperm örneğine rastlandı.
İki gün baştan başa zulüm ve tecavüz ettikleri Algılama’nin öldüğünü saldırganlardan birinin ablası eve gelince ayrım etti.
Herhangi bir şikayette bulunmayan bayan da destek ve yataklıktan yargılanacak olan 4. kişi oldu.Oysa bu 7 yıl içerisinde, 4 kişiden biri yürek krizi geçirerek hayatını kaybetti.
Avukat Sibel Önder bu adaletin yerine gelmesi için delil biriktirmek yolunda katillerden biriyle internet üzerinden sahte bir hesapla iletişime geçti.
Sibel Önder, yeni delillere ulaştı ve olayın Milli Kriminaloji’ye taşınmasını sağladı. Buradan aylar sonradan gelen raporda, olayın ‘zorlamalı vefat’ ve ‘tecavüz’ olduğu belirtildi.
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapis istemiyle dava açıldı.
Bunun üstüne Osman Ufak ve Mehmet Mutlu Kurtlar hakkında ’mağdurun ölümüne neden olacak şekilde çocuğun cinsel istismarı, cebir, korkutma ya da kandırma kullanarak kişiyi hürriyetinden mahrum kılma’ suçlarından ağırlaştırılmış ömür boyu hapis, Emine Karpi hakkında ise bu suçlara asistan olduğu iddiasıyla 24 yıla dek hapis istemiyle dava açıldı.
2016 yılının nisan ayında görülen davada hapis cezası verildi.
6’ncı Ağır Cinayet Mahkemesi’nde görülen karar duruşmasında, tutsak sanıklardan Osman Minik ile Mehmet Mutlu Kurtlar ağırlaştırılmış ömür boyu ve 21’er sene, Emine Karpi’nin ise 28 sene hapse mahkum edilmesine karar verildi
Karara delil yetersizliği gerekçesiyle itiraz edildi, sanıklar özgür bırakıldı.
Karara davanın savcısı ve sanık avukatları ‘kanıt yetersizliği’ gerekçesiyle Antalya Alan Adliye Mahkemesi’ne itiraz etti. Sanıklar itirazdan sonra tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakıldı. Sanıklar hakkında adli tedbir kararı verildi.
Geçtiğimiz hafta davanın karar duruşması görüldü.
Geçtiğimiz hafta görülen davanın karar duruşmasına, tutuksuz sanıklar Mehmet Mutlu Kurtlar ve Osman Küçük ile Sezgi Kırıt’ın annesi Hanife, babası Hasan, ablası Sevgi Kırıt ve taraf avukatları katıldı. Duruşmada, Aile Egzersiz ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ile Bayan ve Demokrasi Derneği (KADEM) avukatları ve bazı sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri de hazırlanmış bulundu.
1 ile 5 sene arasında cinayet aldılar yattıkları vakit göz önüne alınarak bağımsızlık kaldılar.
Kararını ifade eden mahkeme heyeti, davalı Emine Karpi’ye ‘delilleri yok etme’ suçundan 4 sene, ‘evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine ya da yetkili makamlara farkında olan etmeden yanına alıkoyma suçu’ndan 1 yıl hapis cezası verdi. Sanık Mehmet Mutlu Kurtlar, ‘evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine ya da yetkili makamlara farkında etmeden yanına tutma suçu’ndan 1 yıl hapis cezası aldı. Sanık Osman Minik ise ‘evi terk eden çocuğu rızası ile de olsa ailesine ya da yetkili makamlara farkında etmeden yanında tutma suçu’ndan 1 sene, ‘reşit olmayanla cinsel ilişki suçu’nu işlediği için de 2 yıl hapis cezasına mahkum edildi. Sanıkların gözetim ve tutuklulukla geçen süreleri gerekçesiyle cezalardan mahsup edildi.
“Katiller aramızda, çocuklarınıza sahip olun”
Sanıklar hakkındaki karara tepki bildiren KADEM üyeleri ile Kırıt Ailesi’nin avukatı Sibel Önder şu açıklamayı yaptı:”Adaleti bulabildik mi, hayır. Bugün mahkeme sanıklar için 1’er yıl verdi. Sadece 1’er sene. Hukukun, adaletin öldüğü bir gündeyiz. Bugün biz Sezgi Kırıt’ın hesabını soramadık. Bu da bize dert olsun. Yargı bugün mülkün temeli olamadı. Bugün yargı yıkıldı, hak öldü. Ben cübbemden utanıyorum. Ben aldığım hukuk eğitiminden utanıyorum. Buradan Cumhurbaşkanımıza sesleniyorum. Türk toplumu içerisindeki hassasiyetin değerlendirme altına alınması, bugün verilen kararın bir kere daha göz önünde bulundurulması ve bundan sonradan ölecek olan bütün masum canların hesabının sorulabilmesi için adaletin işlemesi gerekmektedir. Cezalar var ama bu cezaları uygulayacak iyi kalpli millet değil. Bugün suç işleniyorsa, kanunların yürürlüğü girmemesi, işleyişin uygulamaya dökülmemesinden kaynaklanmaktadır. Baştan ediyorum. Hukuk çoktan öldü, bugün cenazesini kaldırıyoruz. Katiller aramızda, çocuklarınıza sahip olun.”
0 Yorum